web 2.0

23 Mart 2010

20100324 - BEKİR COŞKUN HAKSIZ MI?

BEKİR COŞKUN HAKSIZ MI?

O gün başkalarının eline geçmeye ramak kalmış olan bir Anadolu…

Ve bir ganimet bulmuşçasına üzerine üşüşenler…

Verilen canlar, dökülen kanlar…

Yaşanan ve bitmeyecekmiş gibi görünen yokluklar…

Ve elbette hüsranla biten bir yağmacılık girişimi…

Bir tarafın umudu tükenirken, başka bir tarafın umudu yeşermişti 1915’lerden itibaren Mustafa Kemal’leriyle birlikte…

Ve bugün seksen yedi yılını geride bıraktığımız bir cumhuriyet var...

*

O gün Çanakkale geçilmedi…

Çanakkale’yi geçilmez yaptı bu topraklar için toprağa düşmüş asker…

Ve tez vakitte demir ağlarla ördüler anayurdu dört baştan…

Fabrikalar kurdular arkasından…

Aydınlanma hareketleri başlatıldı Anadolu’nun dört bir tarafında, tıpkı baharın tohumlarını serpiştirmeye başladığı gibi

Seferberlik ilan edildi topyekûn…

Eğitimde…

Sağlıkta…

Ziraatta…

On yılda…

On beş yılda fabrika bacaları tütmeğe başladı…

Ziraat o günlerde filizlendi, boy verdi Anadolu’nun her tarafında toprak, toprak…

Kendine güvenen genç cumhuriyet ‘Anadolu’ dedikleri vatan toprağının her bir karışında filizlenip büyümek için çırpındı durdu…

Ya bugün?

Bugün çok daha farklı!..

*

Usta Gazeteci Bekir Coşkun, “50-60 yılda yaptığınız bir şey arıyorsunuz, ama bulamıyorsunuzdur.” diyor, Çanakkale törenlerini yazdığı 19 Mart tarihli Haber Türk’deki yazısında…

Bu uğraşıların üzerine ne eklenildi, diyor.

“Dünya devletlerinde bilinen bir Türk markası otomobil… Meselâ bir görkemli ekonomi… Bir tarım, bir ulaşım, bir eğitim, bir sağlıkBilim adamları… Buluş… İcad… Benim bilemediğim ne var acaba?” diye soruyor.

Dünyaya gururla gösterebileceğimiz, bir sanat, bir moda, bir akım, bir ünlü yapıt, bir marka…”

Yok, diyor Usta Gazeteci… Benim ülkemde bunların hiç biri yok…

*

Ve sözün bittiği yerde noktayı… “Tek gururumuzdu; dünyanın her yerinde bilinen, Mustafa Kemal’in o eşsiz ve şanlı özgürlük savaşı… Ve arkasından bir harabenin üzerine kurduğu çağdaşlığa yüzü dönük laik cumhuriyet…” diyor.

“Göğsümüzü gere gere dünyaya gösterebileceğimiz ve dün de Çanakkale’de bağıra çağıra göstermeye çalıştığımız tek gururumuz…” diyor,

*

Haksız mı Usta?

“Ama ne yapacaksınız?..” diyor. “Ne zamandır yerlere çalınan, horlanan, azarlanan, itilen, kakılan, tekmelenen bu ülkenin işte o tek gururu…” diyor.

“Her gece televizyonlarda aşağılanan-horlanan…

Gazete köşelerinde küfredilen…

Eserlerinin üzerine oturanların hışmına uğrayan… İşte; o, tek gururu bu ulusun…” diyor

Ve “Dün Çanakkale’deki törenlere baktım uzun uzun… Söylenecek çok söz yok… Sadece… Tırnağına kurban olun Atatürk’ün” diyor usta gazeteci…

*

Bekir Coşkun haksız mı yoksa?

Yoksa doğru söylemiyor mu?

Hangisi?

0 yorum:

Yorum Gönder