web 2.0

16 Mart 2010

20100317 - DEVLET TELEVİZYONU BÖYLE YAPARSA...

“DEVLET TELEVİZYONU BÖYLE YAPARSA...”

Aslında ne var biliyor musunuz?

İnsanlar birbirlerine karşı; dostluktan kardeşlikten, birliktelikten söz edip dururlarken; birbirlerinin adlarını anmamak için olanca gayreti gösteriyor olmaları biraz tuhafıma gidiyor benim…

*

Hani, bir yayın organı tarafından bir başka yayın organıyla ilgili olarak “Bir gazetenin haberine….”, “Bir gazetenin muhabirinin verdiği bilgiye göre…” diyerek ismin telaffuz edilememesi meselâ…

Belki saçma ama benim tuhafıma gidiyor ve “Burada bir eksiklik var” diyorum.

Aslında örneğin “Değişim gazetesinin (...) haberine göre…” denilemiyor da, “BİR GAZETEDE yer alan habere göre” deniliyor

Burada ne gazete, ne de gazeteci taltif edilmek isteniyor.

Gerçekten biraz tuhaf değil mi sizce de?

Bu da biz insanoğlunun anlaşılmaz zayıf bir yanımız olsa gerek…

*

Düşünsenize rakip gazete güzel bir haber yapmış, iyi bir iş yakalamışsa, radyo, tv. veya diğer gazeteler bu haberi kullanırken, rakip gazetenin adını vererek kullanmış olması, hem şeffaflık hem de meslekî dayanışma örneğini göstermiş olmaz mı?

Örneğin; “Haberdar gazetesinde yer alan habere göre…” Veya “Gerçek gazetesinin ortaya çıkardığı olayda…” gibi…

Ne olur?

Örneğin, Manşet gazetesinde bu iki yerel gazetemizin de adı geçse, Manşet gazetesi küçülür mü?

Bence küçülmez...

Aksine meslekî dayanışmaya ve gazetecilik başarısına çok hoş bir örnek olmuş olur ki bu davranış meslekî kaynaşmayı da pekiştirir.

Ve böyle olmasını da nasıl istiyorum biliyor musunuz?

*

Buraya nereden takıldım?

14 Mart 2010 günü TRT-2’de 21:00 haberlerini okuyan spiker haberi şöyle geçmişti: “Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, Islak imza ve daha bir çok konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.” Haber devem ediyordu. “Başbuğ BİR GAZETEYE yaptığı açıklamada…” diye sürdürdü haber okumayı.

Peki, “İlginç olan nedir?” diyeceksinizdir herhalde.

İlginç olan ya da olduğunu düşündüğüm şey; bir devlet televizyonu olan TRT-2’nin, “Genel Kurmay Başkanı, Milliyet Gazetesi’nden Usta Gazeteci Fikret Bila’ya açıklamalarda bulundu” demeyip, “Bir gazeteye açıklamalarda bulundu...” diye yer vermesi…

Neden?

Çünkü o spikerin eline öyle bir metin verilmiş.

Neden verilmiş?

Çünkü Milliyet ve Milliyet’tekiler sakıncalı!

Neden sakıncalı?

Çünkü Milliyet’in patronu ile hükümetin patronunun arası açık...

*

Belki haksızlık ediyorum ama benim aklıma hemen bunlar geliyor.

Tabi bir basın kuruluşunda, bir başka basın kuruluşunun adının verilmesi yasal olarak kısıtlanmış da ben mi bilmiyorum yoksa?

Eğer öyleyse bile bu kısıtlama kaldırılmalıdır.

Yoksa neden, “Milliyet ve Fikret Bila” gibi bir gazete ve gazetecinin adı okunmasın, anlaşılır gibi değil…

TRT-2 okumadı…

Anlaşılır gibi değil…

Demem o ki bu memlekette hem kardeşlik deniyor hem de kardeşliklerin isimleri telaffuz edilmiyor.

Veyahut da ettirilmiyor…

Hadi buyurun bakalım!

Devlet televizyonu böyle yaparsa...

0 yorum:

Yorum Gönder