GALİBA SİYASET BÖYLE BİR ŞEY
Tahrik nedir?
Türk Dil Kurumu sözlüğünde şöyle açıklanıyor:
“ Bir kimseyi, kötü bir iş yapması için harekete geçirme, kışkırtma.,”
*
Tahrik bu.
Ve MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş da meclis kürsüsünden GATA’NIN doktorlarına; “Siz peygamber kabul edilen Başbakan’ın eşini nasıl içeri almazsınız(!)?” diyerek ‘Tahrik’in tanımında da belirtildiği gibi Başbakan’ı ve AKP’li milletvekillerini kötü (yanlış) bir iş yapmaları için harekete geçirmeyi başarmıştır.
Ne yapılmıştır?
Meclis birbirine girmiş, AKP Aydın İl Başkanı’nın haddini aşan bir konuşmasıyla Sayın Başbakan küçük düşürülmek istenmiştir.
Bu durum -tarafsız düşünmek gerekirse- ne kadar siyasi ahlâka sığar yorum sizin!?
*
Sayın başbakan da -bu tahrik sonucunda- duygusal ve aceleci davranarak (ki gerçekten duygusal, mantıklı değil) Aydın İl Başkanı’nı istifa etmek zorunda bırakılmıştır.
Oysa AKP Aydın İl Başkanı, genel başkanına ve başbakana duyduğu hassasiyeti aşırı bir dille ifade etmiş olması, o kişinin partisinden ihracını değil, uyarılmasını gerektirirdi...
Ve MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’un tahrik’i böylece meyvelerini vermiş oldu.
*
Neyse efendim Sayın Başbakan öyle takdir buyurmuşlar...
Sonuçta Durmuş’un tahriklerine dayanamayarak yanıt verme ihtiyacını duyan Sayın Başbakan, “Sen başörtüsü sebebiyle oy isteyeceksin. Eşimi başörtüsü sebebiyle GATA'ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da vicdansızsın." demesiyle Osman Durmuş’u tahrik hedefine ulaştırmış ve mecliste de olan olmuştur.
*
Burada eğri oturup doğru konuşmak gerek…
Söz konusu olan şey insanın mahremi (Hele de Türk insanının mahremi) olduğunda, hiçbir erkek (konumu ne olursa olsun) mahremine öyle veya böyle laf söyletmez. Hele söz konusu olan muhafazakâr biriyse…
Bunlar çok hassas konular ve ciddi rahatsızlık verebilen konulardır.
İlla da muhalefet yapılacaksa -hem de siyaset etiği içerisinde- o kadar çok alan var ki...
*
Diğer taraftan Başbakan’ın; hem Osman Durmuş’a hem de partisi MHP’ye “Başörtüsü üzerinden siyaset yaptıklarını” hatırlatarak, vatandaştan ‘Türban üzerinden” oy avcılığı yaptıklarını söylemesi de doğru değil miydi?
*
Yukarıda da belirttiğim gibi gerçekten de üzücü bir durum da; GATA’daki doktorlara yönelik olarak “Siz peygamber kabul edilen Başbakan’ın eşini nasıl içeri almazsınız!” diyerek bir başbakan eşiyle ilgili ‘alaycı’ bir ifade kullanmış olması, bu ülkede bakanlık yapmış bir siyasinin ağzına hiç yakışmıyor.
En azından ben yakıştıramadım.
Eleştirilecekse başka şekilde eleştirilmelidir, diyorum.
*
Siyasette eşleri kullanmak da neyin nesi?
Sayın Başbakan’ın eşi ne yapmıştır?
Bir hasta ziyareti...
Başörtüsü varmış ve GATA’ya alınmamış... Dolayısıyla da Sayın Hanımefendi üzülmüş...
Allah aşkına kim üzülmez ki!? Böyle bir durumda hangi birimiz üzülmeyiz? Hangi birimizin eşi üzülmez söyler misiniz?
Hele de bu, bir başbakanın eşiyse...
Bizim geleneğimiz böyle bir anlayışı kaldıracak, bir gelenek değildir. Kaldık ki Osman Durmuş gibi Milliyetçi ve muhafazakâr bir siyasetçi bu detayı nasıl atlar anlamıyorum...
Galiba siyaset böyle bir şey...
0 yorum:
Yorum Gönder