20091230 - KABUL EDİLMEYECEĞİNİ BİLSEM DE...

KABUL EDİLMEYECEĞİNİ BİLSEM DE…

Yarına ne kaldı ki şunun şurasında...

Sadece bir gün...

Hatta gün bile değil, saatler...

Bugünden sonra yarın...

*

Bu yılın son gününe açılan, gelecek yılın ilk gününü müjdeleyen gün yarın...

Yaşanmışlıklarla, yaşanacakların kesiştiği bir zaman dilimi...

Yarın; hem hesaplaşma hem de çeki düzen verme günü...

“Neyle hesaplaşma, kime çeki düzen verme” derseniz...

Elbette kendimizle hesaplaşma, kendimize çeki düzen verme…

Yarın son.

Şapkamızı önümüze koyacak koskoca 52 haftayı, 365 gün 6 saati geride bırakırken, daha neleri de geride bıraktığımızı, daha neleri geleceğe taşıdığımızı gözden geçireceğiz...

Belki de hiç umursamadan “Geçmiş, geçmiştir.” deyip 2010’a balıklama gireceğiz...

Kimimiz her şeye sil baştan başlayarak...

Kimimiz sarhoş, kimimiz ayık...

Kimimiz zengin, kimimiz bir önceki yıl gibi...

Kimimiz umutla, kimimiz umutlarını yitirmiş bir şekilde...

Kimiz yeni projeleriyle, kimimiz eski projelerin devamıyla...

Kimimiz evli, kimimiz yine bekâr olarak karşılayacağız yeni yılı...

Eski yıla rağbet etmeden, yeni yıla büyük umut bağlayarak...

Kendi adımıza, ailemiz adına, ülkemizin geleceği adına iyi dileklerde bulunarak karşılayacağız yeni yılı...

Herkes inancına göre…

Kimilerinin de hiç umurunda olmayacak yeni yıl…

Bir önceki yıl olduğu gibi...

Ondan önceki de, ondan daha önceki yeni yıllarda da olduğu gibi...

*

Ne var ki ‘iyilikler üzerine’ dilediğimiz dileklerimiz pek de kabul olmuyor sanki...

Bu yıl da çok önemli değerlerimizi kaybettik...

Bu yıl da karman çorman bir yıl geçirdik, bütün iyi niyet dileklerimize inat…

Bu yıl da -yılın başında- yapmış olduğumuz barış, huzur, kardeşlik dileklerimiz kabul olmadı...

Bu yıl da onlarca şehidimizi toprağa verdik...

Bu yıl da içeriden, dışarıdan ha bire baskı ve sıkıştırmayla karşı karşıyayız...

Geçen yıllar olduğu gibi anaların gözyaşları bu yıl da dinmedi...

Bu yıl da başbakan, ana muhalefet ve muhalefet liderlerine meydan okudu, meydan okumalar hemen hiç vakit kaybetmeden cevapsız kalmadı...

Bütün dirlik düzenlikle ilgili iyi niyet dileklerimize inat…

Belki de en çok bu yıl, siyasetin en tepesi birbirleriyle bu kadar çok çekişmenin içine girdiler...

Bir de 1980 yılında bu kadar çekişme yaşanmıştı benim ülkemde liderler arasında...

Bu yıl ülkemizi de içine alan kriz belası ne var ne yok sildi süpürdü...

Zaten zar zor ayakta kalmaya direnenler, bu yılın olumsuz rüzgârıyla hepten devrilmeyle karşı karşıya kaldılar...

Yıkılan yıkıldı, kalkabilenler de hâlâ düşe kalka direnerek yürümeye çalışıyorlar...

Yine de ben eski dileklerimi içimden bağıra bağıra tekrar edeceğim…

Kabul edilmeyeceğini bilsem de…