ORTALIK MALUM!
Zaman o kadar çok değişti ki kimselere bir şey diyemiyorsunuz…
Derdinizle ilgili tek kelam edemiyorsunuz...
Eğriye, doğruya; iyiye kötüye bir şey söyleyemiyorsunuz...
Herkesin derdi, senin derdinden büyük…
Böyle bir durum içerisindeyiz ki korkuyoruz, çekiniyoruz, susuyoruz…
“Aman kötülük olmasın” diyor, ağzımızı bağlıyoruz.
*
Yanlış mı söylüyorum...
İnsanda gelecek kaygısı başlamaya görsün...
Önünü görememeye başladığında ne kadar melanet varsa etrafını örüp sıkmaya başlıyor insanı…
Bugünler tam da öyle günler işte...
Memlekette olup-bitenleri düşündükçe bunalıyor insan…
Ne önünü görebiliyor insan ne arkasını…
İçeride, dışarıda…
Evde, sokakta, mahallede...
Her yerde...
Geçmişten günümüze önemsediğimiz değerlerimiz tek tek yara almaya başladılar…
Askerimiz…
Yargı…
Meclis…
Aydınımız…
Sanatçılarımız…
Basınımız…
Üstelik basınımız bölük pörçük
Siyasetçilerimiz şaşkın…
Bürokratlar tedirgin…
*
Durum böyle olunca vatandaş ne yapsın?
Evet, vatandaş kafayı yiyor...
Nerede, ne zaman, ne yapacağını bilemez olmuşlar…
Güvendikleri dağlara çoktan karlar yağmaya başlamış…
Öteden beri doğru bellediklerini -sanki- yanlış bellemişlermiş gibi şaşkınlar…
Durum böyle olunca da benim ülkemin vatandaşı sağlıklı olabilir mi?
Olamaz tabi!
Bölük pörçük...
Anlaşılır-anlaşılmaz...
Düzenli-düzensiz...
*
Anlayacağınız karma karışık bir durum, memleketteki vatandaşın durumu…
Açılım, açılamadı gitti bir türlü.
Umutlar “umut” olmaktan çıktı.
Oysa bütün başarılar sahiplerini bulurken, memleketin bu hale gelişindeki başarı(!) payının asıl sahibinin kim veya kimler oldukları bir türlü bilinmiyor(!)…
Birileri çıkıp da “Evet, memleketi biz bu hale getirdik. Deyin ki niye getirdik? Memleket bu hale niye geldi? Hele bir sorun ki anlatalım,” diyen de yok...
Soran da yok, anlatan da…
Tek tük sorulan sorular da buhar olup uçuyor…
Şimdilerdeyse memleket başka şeylerle meşgul…
Ergenekon’la…
PKK ile…
Parti kapatmanın doğurduğu sonuçlarla…
Devletin tepesindekilere suikast söylentileriyle…
Yağmurla, selle, kış şartlarıyla…
Açık-gizli yapılan zamlarla…
*
Allah hayırlısını versin…
Başka ne denir ki?
0 yorum:
Yorum Gönder