Değerlendirmekte Zorlanıyorum!
Çarşamba ve perşembe günleri Kandil’in bombalanmasıyla ilgili bizim yaygın yazılı medyamızın 19 Ağustos 2011 cuma günkü manşetleri yine tam bize özgü resmedilmiş...
Ne ararsanız var...
“Bir Türk’ün dünyaya bedeldir”i anımsatan haber başlıkları da ‘tedbir ve uyarı’nın elden bırakılmaması da...
*
VATAN “Parola YAVUZLAR ÖLMEZ”i sürmanşetinden vermiş
MİLLİYET manşetine “En Ağır Bombardıman” diye taşımış...
TÜRKİYE; “Özel Harekât Timleri Kuzey Irak’ta... İnleri Yerle Bir” demiş...
AKŞAM; “Kandil’e ikinci sorti... Şehidim Aslanım”ı sürmanşetine taşımış...
GÜNEŞ “Havadan yetmez, karadan girin! Bu kandil sönmeden bu acı dinmez!” diyerek acıların bitirilme yöntemini göstermiş.
SABAH da VATAN gibi “Yavuzlar Ölmez!” manşetini atmış.
STAR; “Sonuna Kadar...”
BUGÜN; “228 hedef vuruldu,” derken...
HABERTÜRK de “Akıllı bombayla 60 hedef vuruldu” haberini sürmanşetine taşımış.
*
SÖZCÜ, ZAMAN ve POSTA gazetelerin manşetleri biraz daha değişik...
SÖZCÜ; “Yılanın Başı Ezilmedikçe Bu Acı Dinmez Tayyip” diyerek asıl hedefi göstermiş...
POSTA; ‘Evet bu kadar sorti yaptın, ama...’ dercesine “Değişen ne var?” diyerek, yapılan harekâtın daha öncekilerden farkını sormuş.
ZAMAN; bir zafiyete dikkat çekerek, “Bir hafta boyu mayın döşemişler, kimse görmemiş” derken “Bu nasıl olabilir?” demeye getirmiş.
RADİKAL; Şehit Binbaşı’nın babasının “Ölümler değil, siyaset çözer” sözünü manşetine taşımış...
CUMHURİYET “Strateji sertleşiyor” diyerek önümüzdeki günlerin daha da sıcak geçeceğine dikkat çekmiş...
*
Anlaşılan, yaygın basılı basınımızın bir kısmı olayın üzerine ‘gaz vererek’ giderken, az bir kısmı da ‘ihmalin bu kadarına da pes’ dedirten değerlendirmelerini yansıtmış sütunlarından...
*
Gazetelerimizde daha çok operasyonu öven manşetler var.
Neden?
Biz ondan hoşlanıyoruz da ondan...
Biz yıllardır “Vatan, Millet, Sakarya” ile büyüdük de ondan...
Bizim moral kaynağımız her durum ve şartta -doğru yanlış çoğunlukla- bu tür sözcükler oldu da ondan...
İnsanımız beylik sözlerden ve delikanlı tavırlardan etkileniyor da ondan...
Gaz verme, gaz alma, efelik yapma, meydan okuma, rest çekme, oturum terk etme, caka satma...
Maşallah hepsi de liderlerimizden sıradan insanımıza kadar bize özgü -övünülecek(!)- davranışlar bölümüne girdi de ondan...
O yüzden, gazetelerimizde ‘kahramanlık manşetleri’ çoğunlukta...
*
Peki, bu tür söylemler bize ne kazandırıyor?
Egomuzu tatmin ediyoruz ya, yetmez mi?
Söyleyenlerini göklere çıkarıyor, hatta ilahlaştırıyoruz, bu bizim en büyük zevklerimizden biri değil mi?
Sonra...
Belki bu yazıya pek uymayacak ama “İmam ne derse dersin, yine de cemaat bildiğini okuyor”
*
Acaba rakiplerine gözdağı vermek; “Beylik sözlerle mi, diplomatik manevralarla mı daha etkili olur.” hâlâ bunu çözebilmiş değilim...
Benim ülkemde artık sorunun çözümünde etkili yöntemin “Beylik sözler, delikanlı(!) tavır ve davranışlar” olduğunu düşünmeye başladım.
Ya da; galiba ben, içinde bulunduğumuz bu süreci değerlendirmekte zorlanıyorum...
0 yorum:
Yorum Gönder