web 2.0

29 Mayıs 2011

20110527 - MEMLEKETTE İŞLETMECİLİK

MEMLEKETTE  İŞLETMECİLİK

Bugün Cuma…
Yarın yine harika bir gün ve hafta sonu tatili…
Müthiş!
Bir hafta, bir solukta nasıl da geçti…
 “Biz mi yoğun çalışıyoruz, günler mi bereketsiz oldu,” bilmiyorum.
*
Konu şu: Biri otel; diğeri otoyol kenarında köklü ve tanınmış bir dinlenme tesisi-restoran da yaşadıklarım.
Milyonlarca liralık yatırım yapılmasına, yaşanılan sıkıntı tam da ‘yetişmiş insan eksikliği’  noktasında...
Belki de işletmeciler ‘ucuz insan gücüyle çok para kazanma’ derdindeler...
Bilemiyorum, ama bence “Bindikleri dalı kesiyorlar,” gibi...
*
Birinci sıkıntıyı önceki gün Amasya da, Amasya’nın zirvesindeki Apple Hotel’de yaşadım...
Amasya’yı göz hapsine alan ve bir kartal yuvası görünümünde olan bu otelin, muhteşem bir görüntüye sahip olduğunu da sizinle paylaşmalıyım.
Gök mavisi ile toprak yeşilinin arasında gelen kuş seslerinin insanı rahatlatan ve       -bir ömrün geçirilebileceği yer- denilebilecek kadar harika olan bir mekânda ancak iki gün kalabildim.
Sıkıntı ne?
-         Yetişmiş personel eksikliği”
-         Aynı dil konuşuluyor olduğu halde anlaşamamak...
-         Otel personelinin kendi doğrularını kıramaması...
...
İkincisi; ülkemin -belki de en köklü ve en güzel- yol kenarı dinlenme tesislerinden biri olan Berceste’de yaşadım.
Tost ayran sonrasında ikram edilen çayın ücrete dahil edilmesi üzdü beni...
“Evet, çok basit;  çok önemsiz” gibi, öyle değil mi?
“Bu konu bir ‘Cuma yazısı’ olmamalı” diye de düşünüyorsunuzdur belki de.
*
Yine de yazmak istedim...
Efendim, açlığımızı yatıştırdıktan sonra gelen çayların hesaba dahil edildiğini görünce garsona “Çaylar sizin ikramınız değil mi?” diye sorduğumda, “Hayır, yemek yerseniz çaylar bizim ikramımız,” yanıtını verdi.
Bu yaklaşım tuhafıma gitti ve işletme yetkilisiyle(bana yetkili olarak tanıştırdılar) konuştum ve “Berceste’nin belli bir müşteri potansiyeli olduğunu ve onun dışındakilerin gelmesini engellemek için böyle bir uygulama içinde olduklarını” yanıtını aldım.
“Garson haklıymış” diye düşündüm.
Demek ki bizler Berceste’nin belirlediği müşteri tanımlamasına girmiyorduk.
Çaresi yok Berceste bize ‘çay ikram etmeyecekti’ (Aslında sonradan çay parasını almak istemediler, ama sorun çayın parası değildi ki!).
-         Sorun, bir yaklaşım sorunuydu...
-         Müşteri memnuniyeti sorunuydu...
-         Çok basit sorunların bile çözülmek istenmemesi sorunuydu.
-         Küçük bir önlemin, büyük sıkıntıları çözebileceğinin algılanamaması sorunuydu...
*
Ertesi gün cuma idi ve ben cuma günü (bugün) sizlere memleketim üzerine güzel bir cuma yazısı yazmak istiyordum...
Ama yazamadım işte!
*
Aslında biliyorum; bu tür olumsuzluklar; ne sadece Apple Hotel’de ne de Berceste’de var. Beş yıldızlı turizm işletmelerimizde de sıradan hizmet sektörlerimizde de bu ve buna benzer yüzlerce sorunu belki izler de yaşadınız...
*
Aslında biliyor musunuz sorun kişilerde değil, zihniyette...
İnsanı ‘para’ olarak gören anlayışta...
Ne yaparsınız, memlekette işletmecilik -artık- böyle(!).
*
İyi hafta sonları efendim...


0 yorum:

Yorum Gönder