web 2.0

24 Mayıs 2011

20110525 - ANLATIM GÜZEL, GÖRSELLER İÇ AÇICI... YA HALKA YANSIYAN!..

ANLATIM GÜZEL, GÖRSELLER İÇ AÇICI…
YA HALKA YANSIYAN!..

Meydanlar liderleri coşturuyor…
Sandık yaklaştıkça hiddet, şiddet ve söylem şekilleri de arttı.
Son derece şık giyimli, günlük tıraşlarını olmuş bir şekilde yurttaşın karşısına çıkan liderler gerçekten de tıpkı bir manken gibi göz alıcılar.
En fazla dikkat çeken lider de hiç kuşkusuz Başbakan Erdoğan…
Kendisine en iyi bakan…
Giyim kuşamına en fazla dikkat eden…
Nerede, ne zaman, ne giyileceğini ya çok iyi bilen ya da kendisini giydiren bu konuda çok tecrübeli ve detaycı yardımcıları  olan…
Gerçekten de bu konuda sayın başbakanın hakkını kendisine teslim etmek gerek…
*
Önceki gün Trabzon’daydı başbakan. 
Giysilerin dilini iyi biliyordu (ya da yönlendiricileri oldukça iyiydi)…
Kravat: bordo
Gömlek: mavi.
Sayın. Başbakanın Trabzon’da “Bordo mavi” bir giyim tarzı tercih ediyor.
Neden?
Nedeni malum.
Eşyanın dili: “Ben size çok yakınım. Bir yanım Fenerbahçe diğer yanım siz,” der gibi…
Maksat oy kaybı olmasın.
Yine de Sayın Başbakanın Fenerbahçeli oluşu, Trabzon’da kendisine çok pahalıya mal olacak sanki.
*
Ya sayın başbakanın meydanlardaki o hiddetine ne demeli!?
Kızgınlığına…
Öfkesine…
Meydan okuyuşuna…
Sarf ettiği sözcüklere…
‘Ağır’ konuşmalarına (kaldı ki ağır konuştuğunu kendileri de kabulleniyor)…
Bu dönem ustalık dönemi olacağına göre  herhalde daha farklı davranır. Rakiplerine daha bilge yanıtlar verir…
Herhalde –danışmanlarının desteğiyle de- o konuma gelir. Böyle olunca da ustalık dönemi kendisine ve vatana millete hayırlı olur.
*
Yine de olsun eksiği de olsa, fazlası da olsa bizim başbakan farklı!
El içine çıkıyoruz.
Başbakan dediğin şöyle boylu boslu olur…
Memlekette olup biten her şeyden bilgi sahibi olur…
Arada bir bıçkınlaşır, meydan okur, tavır koyar, hatta rakibini muhatap bile  almaz…
Başbakan doğrusunu yapıyor.
Neden biliyor musunuz?
Biz o türlerden hoşlanıyoruz da ondan…
O da bunu biliyor.
*
Diğer taraftan başbakanımız yakışıklı, 
Karizmatik…
Üstelik de durmuyor ve çalışmaya devam ediyor…
Ne duruyorsun Türkiye! Bugüne kadar gelen istikrar sürsün istemiyor musun?
İşçinin…
Memurun…
Köylünün…
Esnafın ne  halde olduğunu bilmiyor musun?
Dün nasıldı, AKP iktidarında nasıl oldu?
Pazartesi (23.05.2011) günü, Haber Türk TV’de Yiğit Bulut’un ‘Sansürsüz’ programında ne kadar da sakin icraatlarını anlatıyordu.
Durgun akan berrak akarsu gibi…
Yiğit Bulut da ne güzel sorular soruyordu. İnsan seyretmeye de dinlemeye de doyamıyor!
*
Pekalâ, ÖSYM nasıl?
Dost-akrabalar…
Türkiye ile birlikte dost ve akrabaların gelişmişlikleri?
İşte  bu gelişmişliklerin adı istikrar değildir de nedir?
Haydi Türkiye ne duruyorsun (İstikrar(!) için) koşsana sandığa…
Şunun şurasında ne kaldı 12 Hazirana…
O zaman geleceğin de gönlünce olur, yolun da…
Hem ne kaybedersin  ki?
Bu kadar uğraşa, karizmaya, delikanlılığa bir dört yıl daha vize verilir canım…
Verilmez mi yoksa?
Sen bilirsin  o zaman!                                                                              
Çünkü her şey doğrudan sana yansıyor…
Her şeyin bedelini sen ödüyorsun ya…
Hem “Sen bilirsin” deyince kavga olmazmış…
















0 yorum:

Yorum Gönder