İZNİNİZLE İZİN İSTİYORUM
Bilmenizi istedim ki bu izni yorulduğum için almıyorum....
İnsan çalışmakla yorulur muymuş?
Yorulmaz, dinlenir.
Evet, insan çalışırken dinlenir...
Ben öyle yapıyorum. En yorgun, sıkıntılı, stresli ve burhanlı anlarımda yazıya veriyorum kendimi... Aklıma ne gelirse... Anlamlı anlamsız hiç fark etmiyor...
Hatta şiir bile yazıyorum...
Belki inanmayacaksınız ama; ya köşe yazılarımı yazıyor, ya şiir denemesinde bulunuyor ya da son kitabım üzerine çalışıyorum...
Sonra yazılarımın bitmesine yakın bir bakıyorum, bütün stresimi bilgisayarımın tuşları alıp, götürmüş...
Başımın ağrısı dinmiş...
Öfkem sakinlemiş...
Kötü düşüncelerimin yerini tamamen pozitif düşünceler almaya başlamış...
Yazının bitimiyle birlikte ellerimi taraklayarak başımın arkasına koyup da sandalyeye doğru şöyle bir yaslandığım da derin bir “Oh be!” dediğimde tüy kadar hafif oluvermişim...
*
Sakın böyle düşünüyorum diye saçmaladığımı ve salladığımı düşünmeyin!
Gerçekten de öyle...
Bunun içindir ki yıllardır ne zaman bir (düşünce olarak) çıkmazın içine girsem kendi kendime tedavi yöntemini bu şekilde bulup rahatlıyorum...
Tavsiye ederim. Siz de öyle yapın!
Tabi ki “mutlaka yazı yazın!” demiyorum ama “En çok sevdiğiniz iş neyse onu yapın” diyorum.
Benimkisi yazı yazmak...
Kimi yemek yapar, kimi kitap okur, kimi kilim dokur...
Ama bir şeyler yapar hep.
İçindeki stresi bir şekilde giderir, atar...
Yani kendi iç dünyasındaki sıkıntısının çözümünü bu şekilde bulabilir. Ben de o şekilde bulabiliyorum zaten...
*
Ya işler üst üste gelir, yetiştirmen gereken, zamana bağlı bitirmen gereken elinde işler var ve zamansızlıktan bitiremiyorsan o zaman yandı gülüm keten helva!
Her halde o zaman da birinden birini tercih edip, birini öteleyecek, acil olanı tamamladıktan sonra da rahatlayınca normal hayata döneceksin...
Ben de öyle yapmak istiyorum...
Aslında şu anda tam da bu noktadayım ve işin içinde çıkmakta zorlanıyorum...
İş, gazete yazılarını sürdürme, kitap yazma, eve vakit ayırma (evi zaten hep unuttum ve bu yüzden de fırçanın biri bin para) derken nazımı sevgili Genel Yayın Yönetmenim Haluk Talay’ çektiğinden, kendisinden 15 günlük bir izin istedim...
Ne yapacağım bu sürede?
Elimde mayıs ayının ilk haftasına yetiştirmem gereken ve şu anda yarıyı geçmiş olduğum yeni bir kitap çalışmam var. “Pozitif Düşünmenin Büyüsü”
Yediveren Yayınlarından kişisel gelişim serisi içinde çıkacak olan kitabım üzerine çalışıyorum ve en geç nisan ortasında her şeyiyle teslim etmem gerekiyor.
Tahmin ediyorum 15 gün içinde tamamlarım.
İşte bunun için de benim sizlerden istediğim sadece 15 günlük bir izin...
Ondan sonra herhangi bir aksilik olmaz, ölmez sağ kalırsak, yine bu köşeden “HaberVeriYorum” diyerek sizin karşınızda olacağım...
“Pozitif Düşünmenin Büyüsü” adını verdiğim dokuzuncu kitabımı da tamamlayıp, rahatlamış, dinçleşmiş bir şekilde 4 Nisan 2011 tarihinde karşınıza çıkmak istiyorum...
Anlayışınıza ve hoşgörünüze teşekkürlerimle...
4 Nisan 2011’de buluşmak üzere...
0 yorum:
Yorum Gönder