20101019 - KURTULMUŞ

KURTULMUŞ

Sağda yeni bir partinin kuruluş çalışmaları hızlı bir şekilde gelişme seyrini tamamlamak üzere.

‘Millî Görüş’ çizgisinden gelen ve Başbakan Tayyip Erdoğan gibi Erbakan Hoca’nın yetiştirdiği siyasetçilerden biri daha Erbakan Hoca’dan koparak yeni bir partiyle siyaset sahnesindeki yerini alıyor.

 Adı henüz konulmamış, ama içinde; “Özgürlük, Adalet ve Refah” sözcükleri neleri anlatıyorsa hepsinin olacağının altı çiziliyor. Ve kurulacak olan partinin temelini de bu üç sözcüğün oluşturacağı bizzat kurucu genel başkanın ağzından dinliyoruz.

Diyor ki;

“İnsanlar düşüncelerini özgürce söyleyecekler…”

“Adalet anlayışımız;  bütün ülkeyi kapsayan bir adalet anlayışı olacak…”

“Kendilerinin iktidarında insanlar, mutlaka refah içinde yaşayacaklar…”

Bunların hiç birinin de hayal ürünü olmadığını gerekçeleriyle, heyecanıyla coşkusuyla anlatıyordu geçtiğimiz pazar sabahının, sabah kahvaltısında…

*

Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır…

1 Ekim 2010 günü Sadet Partisi Genel Başkanlığından istifa eden Numan Kurtulmuş’tan ve onun kuracağı partisinden söz ediyorum.

Numan Kurtulmuş bir profesör.

1998 yılında Erbakan Hoca’nın Partisi’nde siyasete başlamış, il başkanlığı, genel idare kurulu üyeliği ve Recai Kutan’ın arkasından da Saadet Partisi Genel Başkanlığı’na kadar gelmiş…

Son derece mütevazı, ağzı iyi laf yapan, fiziği, boyu posu son derece düzgün…

Tayyip Erdoğan gibi öyle insanları aşağılayan bir konuşma üslubu da yok. Ayakları yere basan, insanı ikna eden ve güven veren bir siyasetçi…

*

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; geçtiğimiz pazar günü Ordulu Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD)’nin Akgün Hotel’de onuruna verdiği sabah kahvaltısında kalabalık bir topluluğa konuştu. Herkesten çok Ordulu hemşerilerinin kendisine sahip çıkmasını, Türkiye’nin her bölgesindeki hemşerilerinin her birinin; partisinin bir yönetim kurulu üyesi, bir genel idare kurulu üyesi gibi çalışarak kendisine sahip çıkılmasını istedi.

Kahvaltıya katılanların -neredeyse- tamamı büyük bir içtenlikle ve destekle kendisine sahip çıkacakları sözünü de verdiler.

*

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, kuracakları partilerini “Özgürlük, Adalet ve Refah” ilkesine oturtacaklarının; asla “Firavun” olmayacaklarının, kamu kaynaklarını kullanarak zenginleşmeyeceklerinin, ‘Belâm’laşmayacaklarının (Sayın Kurtulmuş’un söylediğine göre BELÂM: Yapılan yanlış işlere ‘dini kılıf uyduran anlamına geliyormuş), asla dini siyaset aracı olarak kullanmayacaklarının altını çiziyordu.

*

Kurtulmuş, partilerini masa başında kurmadıklarını; meydanlarda, çarşılarda, sokaklarda ve pazarlarda dolaşarak, kendilerini vatandaşa anlatarak ve onların verdiği güç ve destekle 60’a yakın ilde kuruluş çalışmalarını tamamlamak üzere olduklarını ve genel seçimlere katılarak iktidara geleceklerini de belirtti.

Tavrı, söylevi her zamanki gibi sakin ve insanı kendine hayran bırakan bir üsluptaydı.

Sıcaktı, anlatımında içtenlik vardı ve her zaman olduğu gibi samimiydi.

Olduğu gibi görünüyordu ve göründüğü gibi yansıtıyordu düşüncelerini...

*

Görülen o ki, Kılıçtaroğlu’ndan sonra Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ile birlikte siyaset üslubu daha da kaliteleşecek, partiler arası diyalog işler hale gelecek gibi…

Siyasetin tepesinde daha aklı başında söylemler dolaşacak...

Durum onu gösteriyor…

Siyasette sıcak ve renkli günler yakın galiba…