web 2.0

27 Haziran 2010

20100628 - YANLIŞ ANLAŞILMAK...

YANLIŞ ANLAŞILMAK...

Yanlış anlaşılmak ne kötü bir şey!
Bu, aynı zamanda masumiyetin zarar görmesi de demek...
İyi niyetin...
Sıradanlığın...
Ya da kendini anlatamama beceriksizliğinin net bir şekilde ortaya çıkması...
*
Sadece ‘örnek’ olsun diye akla ilk gelen bir ismin yazılması ‘birileri işaret ediliyor” denilerek, yoğun eleştiri bombardımanına tutulmam, gerçekten de bende soğuk duş etkisi yaptı.
Önce kendime getirdi, sonra da “Demek ki öğrenmenin yaşı yokmuş” dedirtti.
*
Elbette yazılan her yazı iyi düşünülerek yazılmalı, verilen ‘örnek’ bile olsa, yazının her sözcüğüne dikkat edilmeli.
Neden?
Çünkü birine göre ‘kötünün iyisi,’ bir başkasına göre ‘doğru ve faydalı tercih’ olabiliyor…
*
Yine İYGAD’DAN söz etmek zorundayım.
Üzgünüm biliyorum bu iş biraz uzadı, ama yanlış anlaşılmam da tam da bu konuyla ilgili olduğundan affınıza sığınıyorum.
İYGAD yönetimi bu dönem başarısız olmuş, üyeler yeni bir yönetim istiyor.
Bunun için de sesli, sessiz, yazılı tepki dolu düşünceler ortalarda dolaşsa da ‘duyması ve önemsemesi gerekenler’ ne duyuyor ne de önemsediklerini belli ediyorlardı.
Hatta en son, Yerel Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Barış Emregül imzasıyla da 3. bölgenin neredeyse bütün gazetecilerine e-posta yoluyla yönetimi uyaran bir de bildiri gönderildi.
Sonuç?
Bekleniyor…
*
Bana gelen eleştiri; ‘derneği seçime kadar götürebilir’ diye ‘örnek’ olarak önerdiğim isme…
Peki, haksızlar mı?
Haklılar...
Çünkü derneğin işlevi tamamen durma noktasına gelmiş, normal süreye kadar ‘devamsa devam; olağanüstü kongreye gitmekse gitmek’ gibi bir çaba gösterilmeliydi...
Ahmet’le, Mehmet’le; Ali’yle, Emin’le, Hanifi’yle, Barış’la, Gürsel’le...
Ama bir an önce…
Ben ne demişim?
“Bu süreci, örneğin ‘M. Abdullahoğlu götürsün,’ demişim.”
Ben biliyorum ki eğer bu ismin yerine bir başka isim önermiş olsaydım, bu sefer de bir başkası arayacak, “Bu yazıyı sana yakıştıramadım!” diye başlayan eleştirilerini sıralayacaktı.
Anladım ki bu gibi durumlarda isim vermemek gerekiyormuş.
*
Sonuç itibariyle, öyle veya böyle bu dernek en kısa sürede olağanüstü kongresini gerçekleştirmeli...
Metin Başkan’la veya Metin Başkan’sız...
Çünkü son derece masumane yazılmış bir yazı, demek ki bu kadar tepki alabiliyor.
İşlevselliğini yitirmek üzere olan dernek, üyeler üzerine negatif enerjisini çoktan salgılamış bile...
Aslında ‘Yanlış Anlaşılmak’ belki bir yazıyla giderilebilir, ancak ortadaki bu negatif enerji, ciddi şekilde iz bırakır.
Benim niyetim üyeler üzerindeki negatif enerjinin yok edilmesi.
Yani üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.
Bunun için üzüm yemek isteyenler ‘bağa’ sahip çıkacaklar.
Yoksa ortada bağ olmayınca, bağcı da olmayacak.
Yanlış mı düşünüyorum yoksa…
Yoksa bu sefer de mi yanlış anlaşılacağım ki?

0 yorum:

Yorum Gönder