GALİBA TARİH TEKERRÜR EDECEK…
Sanki Başbakan Erdoğan da yıllar öncesi tıpkı Sarıgül gibiydi...
Heyecanlı, atak ve canlı...
Arada küçük ama önemli bir farkla...
Başbakan seçilmeden önce mağduru oynamıştı…
Sarıgül mağduru değil, kendini oynuyor.
Başbakan hapse girmişti...
Sarıgül girmedi.
Eğer, Sarıgül iktidara gelemezse bu nedenle gelemeyecek...
Hapse girmediği için...
Mağduru oynayamadığı için...
Bir de Tayyip Erdoğan gibi şiir oku(ya)madığı için…
Mağduru oynamak, -benim ülkemde- siyasetin etkili ve kışkırtan silahıdır çünkü.
Hele biraz da (Başbakan Erdoğan gibi), aktörlük yeteneği de iyiyse ‘Sarıgül’ün yolu açık’ demektir.
Değilse zor.
Ha bir benzerlik daha var.
Erdoğan, Milli Görüş’ün ağabeylerini etrafına almıştı, Sarıgül, Sosyal Demokratların ağabeylerini etrafına aldı...
*
Dünün Erdoğan’ı ile Bugünün Sarıgül’ünün yol haritası da sanki birbirine uyuyor gibi…
O gün Erdoğan’a destek verenlerle, Bugün Sarıgül’ü alkışlamaya hazırlanıyorlar…
2002’lerde ABD Başbakan Erdoğan’ı (çaktırmasa da)sahiplenmişti, ABD bugün de (çaktırmıyor ama) Sarıgül’ü öne çıkartmaya çalışıyor...
Ortalıkta dolaşan söylentiler, dedikodular o yönde...
Fetullah Hoca cemaati de Sarıgül’ü destekliyormuş...
Sarıgül’de parlayan bir ışık görmüş olmalı Hoca Efendi ve bazı etkin cemaatler.
*
Arkasından açlık, yoksulluk, işsizlik ve düzensizlik edebiyatı...
Ve bir bakmışız ki ilk seçimlerde Sarıgül iktidar...
O da anlayamamıştır nasıl iktidar olduğunu…
Çünkü Erdoğan da anlayamamıştı.
Olur mu, olur!
Hele güçlü bir medyayı da arkanıza almışsanız on ikiden vurmuşsunuz demektir.
*
Vatandaş geçim derdine düşmüş zaten...
Güvenilir bir liman arıyor…
Kendini barındıracak, sahip çıkacak ve yaşanılan yokluğu ve yoksulluğu ortadan kaldıracak…
Biraz ABD desteği, biraz AB yakınlaşması, biraz Kürt sorunu, biraz demokratik açılımı da harmanlandı mı iktidar olmak içten bile değil…
Biraz da fiyakalı, biraz da bıçkın delikanlı görünümlü ve hitabetin de kuvvetliyse sorun kalmıyor zaten…
Zaten büyük destekçiler nasıl davranılması gerektiğini öğretiyor zaten… Tecrübelerini aktarıyorlar, paylaşıorlar…
Dün Erdoğan’la paylaşılmıştı, bugün de Sarıgül’le paylaşılır ne var ki bunda…
Önceki gün (04.04.2010) Sarıgül, Avcılar İlçe Başkanlığı binasını açtı ve konuşmasında iktidarı beceriksizlikle, muhalefeti cesaretsizlikle suçladı…
“Halkın derdi başka, Ankara’dakilerin derdi başka” diyordu...
Yıllar önce Erdoğan’ın dediği gibi…
Yani “Kasap et derdinde, keçi can derdinde” diyerek, iki tarafın da kendi derdine düştüğünü anlatmaya çalışırken, kalabalık “Çare Sarıgül” diyorlardı...
Dün “Başbakan Erdoğan” dedikleri gibi…
Sarıgül atılan sloganlarla daha da heyecanlanıyor ve “Onlar çözüm değil, kavga üretiyorlar. Yapay gündemlerle zaman geçiriyorlar” diyordu...
Ve tıpkı bugünkü Başbakan’ın dünlerde haykırdığı gibi...
Ve dün Anadolu Erdoğan’a alkış tutuyordu, bugün Sarıgül’ü bekliyor…
Galiba tarih tekerrür edecek…
İyi mi olur, kötümü siz düşünün…
0 yorum:
Yorum Gönder