200100210 - İNCE'DEN DÖKÜLEN İNCİLER-2

İNCE’DEN DÖKÜLEN İNCİLER (2)

Mecliste “İnce’den dökülen inciler”in dünden arta kalanlarına devam ediyorum efendim.

“Gazeteler intihar haberleriyle dolu mu, memleket yangın yeri, millet ölmüş, bitmiş siz hâlâ ne konuşuyorsunuz?” diyor İnce...

*

Ben de defalarca yazdım. Aile içi şiddet, intiharlar, cinnet geçirmeler son yıllarda göze batacak kadar çoğaldı hatta ülkemin moda hastalığı bile oldu, diye…

Ben de İnce’nin sorduğu gibi sorayım: Çoğalmadı mı?

*

Sonra devam ediyor, “Böyle bir ortamda başbakan yardımcısı ‘civanım, delikanlım ne hale geldi?’ diyor. Civanım, delikanlım ne hale geldi, diye bakacağına güzelim memleketim ne hale geldi, diye ona bir bakmak lâzım.”diyerek, Arınç’ın bakış açısını ‘Civanım-delikanlım’ dediği Sn. Başbakandan memleketin durumuna çevirmesini istiyordu.

Çünkü yurdum insanı gerçekten ekonomik, sosyolojik ve psikolojik kıskacın içerisinde her geçen gün biraz daha nefessiz kalıyordu.

*

Hiç kuşkusuz iktidarın görevi ülkeyi en iyi şekilde yönetmekse, muhalefetin görevi de iktidarın göremediği eksiklikleri ortaya koyarak, iktidarı uyarmak, uyandırmak ve yönlendirmektir. Muhalefetin görevi yıkmak, kötülemek değil, bir anlamda yol göstericiliktir de…

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de milletin meclisinden yaptığı eleştirilerle bunu yapmaya çalışmış zaten...

“Çalışıyorsunuz, yoruluyorsunuz ama yanlış yapıyorsunuz,” demiş…

“Yaptığınız özelleştirme, özelleştirme değil, bunu nasıl göremezsiniz,” diyerek yapılan özelleştirmeleri sermiş ortaya…

“Çok değil, daha 2002’de Türk Telekom Türk müydü? Türk’tü. Siz bunu Araplara sattınız mı?” diye soruyor bütün heyecanıyla iktidarın başına…

Arkasından, ne kadar satılmış yer, şirket kurum varsa sıralıyor…

Meğer özelleştirme adıyla satılan bu yerlerin hiç birini bizim yerli sermaye alamamış. Nedense hep yabancı sermaye almış…

Kimlere satmışız, kârlı mı satmışız, zarar mı etmişiz ona da değiniyor İnce’den bir…

Telsim’i İngilizlere…

Adabank’ı Kuveytlilere…

Kuşadası Limanı’nı İsraillilere...

Araç muayene işini Almanlara…

İzmir Limanını Hong Hongluya...

Avea ve MNG Bankı Lübnanlıya...

TGRT’yi Amerikalıya...

Süper FM’i Kanadalıya sattınız mı? Sattınız.

Çok değil 2002’de Türk müydü? Türk’tü. Şimdi bunlar yabancıların elinde.” diyor ve hem de “7 Yıllık iktidarınızda özelleştirmeyle sattığınız Fabrika, Tersane, Tesisis, Liman, Arsa, Bina sayısı kaç biliyor musunuz? Özelleştirme İdaresinden tek tek çıkardım bunları 721 adet...” diyerek rakamı ortaya koyuyor.

Aslında düşünüyorum da ‘Satandan mı, sattırandan mı hesap sormak gerek.’

Sanki“Sat kurtul, ver kurtul” der gibi...

Sahi satılan bunca yerlerin paralarıyla hangi yaralarımız sarıldı. Ne yapıldı bu paralarla…

Hani diyorum ki; acaba bu yerler kendilerinin veya babalarının yerleri olsaydı, bu kadar rahat ve bu kadar inatlaşarak ve bu kadar mutlu ve mesut bir şekilde satılmasına göz yumabilirler miydi?

Bunun da değerlendirmesini yine size bırakıyorum...

Devam edecek...