web 2.0

29 Kasım 2009

20091201 - 'BAYRAM'IN YERİNİ 'TATİL' ALDI...

'BAYRAM'IN YERİNİ ‘TATİL’ ALDI…

Belki onlar da son demlerini yaşıyor…

Bütün iyiliklerin, güzelliklerin peyderpey tükendiği gibi onları da tüketmeyi başaracağız galiba…

Bayramlarımızdan bahsediyorum…

Bayram ziyaretlerinden…

Senede iki kez ve toplam yedi gün olan, ‘iyiliğin’ yaşandığı, yaşanması istendiği yedi gün süren bayramlarımızdan bahsediyorum…

Önce adı değiştirildi…

Bayram yerini ‘tatil’ aldı…

Bayram denilince ilk akla gelen “Eş dost ziyaretleri; hal hatır sorma; geleneklerimize sahip çıkılması gerektiği” anlaşılmıyor artık…

Ne anlaşılıyor?

Tatil!..

Dinlenme!..

Şöyle ayakları uzatıp televizyonlar arası seyahat yapma…

Herkesten ve her şeyden uzakta…

Bir başına…

*

Belki de başka memleketlere gitme…

Şöyle gözden ırak…

Ya dağ evlerinde ya deniz kenarlarında yazın kalabalığından arınmış, sonbaharın sessizliği içinde kafa dinlendiren küçücük bir tatil kasabasında üç-beş gün dinlenmeye çalışmak…

*

Nedir öyle komşuların gelmesini beklemek…

Komşu ziyaret yapmak…

Şekerler tutmak, kolonyalar dökmek…

Yaprak dolmaları, tatlılar, hoşaflar yapmak…

Bunları yapmak için günler öncesinden uğraşmaya başlamak…

Uzaktakileri özlemek, özlem gidermenin telaşını, heyecanını yaşamak…

Hal hatır sormak…

Gönül şehrine doğru ol almaya çalışmak…

Galiba bu tür alışkanlıklar eskilerde kaldı…

Banalleşti…

Demode oldu…

Rağbet görmüyor artık ki her geçen yıl biraz daha önemi kayboluyor…

Biraz daha bayramlaşmak için ziyarete gidilen kapılardan karşılık alınmıyor…

Biraz daha hasbıhal olmak istediklerimiz bizden habersiz o küçücük sahil beldelerinde denizin hırçınlaşan sesini ve sessizliğini dinlemek için gitmiş olduklarını görüyoruz…

Yani bayramlarda yalnızlaşıyoruz…

Uzaklaşıyoruz…

*

Hele bir de cep telefonlarından atılan her biri buzdolabından çıkmış soğuk nevale gibi ve bir birinin kopyası olabilecek kadar birbirlerine benzeyen mesajlar var ki, tamamen ilişkilerimizi yavanlaştırmaya başladı…

Hatır gönül sorma; dostun sevinçli veya hüzünlü sesini duyma ortadan neredeyse kalktı…

Ziyaretler eskisi gibi zaten yapılmıyor…

Geleneklerimiz de değerlerimiz de bize yabancılaşmaya başladı…

Galiba bizi birbirimize bağlayan o geleneklerimiz ve değerlerimiz unutulup gidiyor ya, bunları gördükçe üzülüyorum…

Hiç aramam dediğim ‘dünlerdeki günlerimi’ o banal, ilkel ve demode denilen günlerimi arıyorum…

Adı bayram olan ‘tatil günleri’ni de çarçabuk bitirip kendi yalnızlığımıza dönerken, ne tatilin tadına varıyoruz, ne bayramların…

Öylece yaşıyoruz işte…

0 yorum:

Yorum Gönder